Çölyak hastalığı, genetik
yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten
isimli proteine karşı duyarlılık sonucu gelişir. Genetik yatkınlık, özgül
çevresel faktörlerle temas ve immünolojik mekanizmalar sonucu otoimmün bir
enteropati gelişir. Hastalık temel olarak proksimal ince bağırsağı etkiler
ancak farklı organ/sistem etkilenmeleri de söz konusudur.
Çölyak hastalığında etkin olduğu
bilinen tek tedavi, glutenin ömür boyu diyetten çıkarılmasıdır. Glutensiz diyet
uygulanmasındaki amaç, hastalığın var olan semptomlarını kontrol altına almak,
hastaların yaşam kalitelerini arttırmak ve hastalıkları ile ilgili
komplikasyonların oluşmasını önlemektir. Hastaların çoğunda, diyet tedavisine
tam uyum sağlamalarının ardından klinik bulgularının tamamen düzeldiği,
serolojinin normale döndüğü gözlenmektedir.
Hastalık bazı bireylerde yıllarca
hiç belirti vermez veya çok hafif seyredebilir ve kişi çölyaklı bir hasta
olduğunu uzun süre fark etmeyebilir. Hastalık tipik belirtilerle
başlayabileceği gibi çok hafif belirtilerle de seyredebilir.
Çölyak hastalığı olan çocuklarda
özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık,
enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy
uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabilir. İleri yaşlarda
hastalığın belirtileri daha geniş bir yelpazeye yayılır.
Yetişkinlerde görülen belirtiler:
Karın bölgesinde öne doğru şişkinlik, yaşa göre kilo azlığı, kas zayıflığı,
kansızlık, dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacının artması, ishal, kusma,
bezginlik, nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları, ağız içinde oluşan aftlar,
iştahsızlık, gaz şikayetleri, eklem ve kemik ağrıları, sinirlilik, ciltte
kaşıntılı döküntüler.
Çölyak hastalığı her yaşta teşhis
edilebilmekle birlikte teşhisi zor olan hastalıklardan biridir. Çünkü
belirtiler çoğunlukla ilişkili bir başka hastalığı da düşündürmektedir. Örneğin
erken osteoporoz, kansızlık, teşhis edilmemiş laktoz alerjisi gibi
hastalıklarla benzer belirtiler gösterdiğinden karıştırılabilir. Çölyak
hastalığının insan sağlığı üzerinde önem taşıyan birçok değişimlere neden olmasından
dolayı doğru teşhisi önemlidir. Toplumda tanı almamış hastalar buz dağının
görünmeyen kısmıdır. Özellikle farklı yakınmalar ile farklı klinik dallara
başvuru nedeniyle Çölyak hastalığı tanısında anlamlı gecikmeler yaşanmaktadır.
Tanıda en önemli nokta hastalığın akla gelmesidir. Teşhis yöntemlerinden kan
testleri serolojik özel testler ile ön tanı konmakta ancak kesin tanı ince
bağırsak biyopsisi ile konmaktadır.
Tedavisi mümkün olan çölyak
hastalığında erken teşhis çölyaklıların yaşam kalitesinin tekrar düzelmesi için
son derece önemlidir. Çölyak glutensiz beslenme ile bir hastalık değil yaşam
tarzı olarak hayata yerleşmelidir.
Çölyaklılar buğday, arpa,
çavdar, yulaflı gıdalar tüketmedikleri gibi ayrıca marketlerde satılan hazır
gıdaların içeriklerine dikkat etmelidirler. Mutlaka gluten içermeyen gıdalar
tüketmeliler.
Çölyak hastaları için güvenli
yiyecekler:
- Tüm sebzeler,
- Tüm meyveler,
- Tüm bakliyatlar,
- Tüm katkısız katı ve sıvı yağlar,
- Yumurta, bal, reçel, basit toz şeker, zeytin,
- Et, balık, tavuk, (Bu ürünler katkılı olmadıkları
gibi daha önce unla kızartılmış bir yağda kızartılıp işleme tabi
tutulmamalıdır.)
- Una batırılmamış konserve çeşitleri,
- Mısır, pirinç, patatesin hem kendileri hem de
unları besin hazırlamada kullanılabilir. Ayrıca kestane unu, nohut unu,
soya unu, üzüm çekirdeği unu da kullanılabilir.
- Evde çekilmiş güvenli baharatlar.
Çölyak hastalığında diyet
tedavisinde tüketilmemesi gereken besinler:
- Buğday, arpa, çavdar ve yulaf katkılı her türlü
ürün. (un, bulgur, bulgur pilavı, irmik, makarna, şehriye, kuskus, ekmek,
kek, pasta, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, gofret, simit, kraker,
dondurma külahı, unlu tatlılar, gluten içeren hazır salça, ketçap, un
ilave edilen çorbalar, soslar, tarhana, yarma gibi).
- Galeta ununa, una batırılarak kızartılmış tavuk
balık gibi et ürünleri.
- Malt kullanılan içecekler, bira votka cin v.b.
- Gluten içeren hazır çorbalar, köfte, pane harçları
gibi hazır çeşniler.
- Sirke, çikolata, puding, sakız, ketçap, mayonez,
dondurma gibi gıdaların bazılarında gluten bulunabilmektedir. Bunlar
yenilmeden önce muhakkak ürün hakkında bilgi edinilmelidir.
- Tuzlu, soslu kuruyemişler, glutenle yapıştırıldığı
için yasaktır. Ancak bunların glutenle işlem görmemiş hali, gluten
içermeyen kuruyemişler serbesttir.
Glutensiz diyette ayrıca
nelere dikkat edilir?
- Doğal gıdalara önem verilmeli.
(süt-et-balık-yumurta-sebze-kurubaklagil-pirinç-mısır-patates)
- Okul ve dışarıda yemek yerken dikkatli seçimler
yapılmalı.
- Buğday unu karışık mısır unu, pirinç ununa dikkat
edilmeli.
- Etiketsiz gıda tüketiminde çok dikkatli olunmalı.
- İlaçlar, kozmetik ürünleri, şampuan, kremler vb.
gluten içerikleri yönünden dikkatli kullanılmalı.
- Pişirme ve hazırlık aşamasında güvenli gıdaların
glutenli gıdalarla bulaş olmamasına dikkat edilmeli.
Sağlık Profesyonelleri, ilgili
tüm kurum ve kuruluşlar, gıda ve içecek sektörü, lokantalar,
restoranlar çölyaklıların glutensiz beslenmesinin önemi ve dikkat edilecek
hususlar konusunda farkındalığımız yüksek olmalıdır.
*Çölyak hastalığında farkındalığı
arttırma amacıyla topluma yönelik, çocuklara yönelik bilgilendirme broşürleri,
afişleri hazırlanmıştır.
*‘Çölyak Hastalığı Öğretmenlere
Yönelik Bilgilendirme Rehberi’ hazırlanarak Milli Eğitim Bakanlığına
iletilmiştir.
*Aile hekimlerine yönelik
‘Çölyak Hastalığında Aile Hekimleri İçin Tanı-Tedavi-İzlem Rehberi’
hazırlanmıştır. Rehber içinde çölyak hastalığının tanımı, tanısı ve
komplikasyonları, hastalığın tedavisi ve izlemi başlıklarına yer verilmiştir.
Bu rehberle birinci basamakta aile hekimleri tarafından hastalığın akla
gelmesi, tanınması, tanı-tedavi ve izlem sürecin de yol gösterici olarak kaynak
olması amaçlanmıştır.
Çölyakla ilgili daha detaylı
bilgileri beslenmehareket.saglik gov.tr internet sitemizden
ulaşabilirsiniz.